Özgür Özel’den ‘1 Nisan’cılara cevap: Avuçlarını yalarlar

MEHTAP GÖKDEMİR / ANKARA – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 15 Nisan’da Ramallah’da olacak ve Filistin lideri Mahmut Abbas ile görüşecek. Özel, “Oradan bütün dünyaya ve Türkiye’ye önemli bir çağrı yapacağız” dedi.

Özel, TBMM’de partisini takip eden muhabirlerle dün bir araya geldi. Özel, CHP içindeki tartışmalar ve bu çerçevede yerel seçim sonrasını bekleyenler olduğu hatırlatılarak yöneltilen, “Parti içinde 1 Nisan’ı bekleyenler var. Delegelerden gelen böyle bir tepki var mı?” sorusuna, şu yanıtı verdi:

“AVUÇLARINI YALARLAR”

“Sosyalist Enternasyonel’e gidiyorum. Sosyalist Enternasyonel’den sonra 1 Nisan’a kadar bir şey yok, ama Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nı tebriğe gideceğim. Azerbaycan Cumhurbaşkanı’ndan tebrik için randevu alan, Ramallah’ta görüşme için gerekli temasları yapan, 15 Nisan’da Ramallah’a gidecek olan dünyadaki bütün sol, sosyal demokrat akrabalarıyla sıkı ilişkiler kuracak olan Türkiye’nin çıkarlarını yurt dışında ve onların anladığı dilde anlatabilecek genç bir sosyal demokrat liderin üç senede başına açabileceği cezayı görüyorlar. O yüzden burada parti içindeki birkaç hazımsız ve saçma sapan tutum ve tavır içinde olan çok azınlık kişinin sesini duyurabilmek için iktidar medyasının gösterdiği mücadeleyi görüyorsunuz. 1 Nisan’ı bekleyenler ama Recep Tayyip Erdoğan ama parti içindeki 3-5 hazımsız avuçlarını yalarlar.”

RAMALLAH PROGRAMI

Özel, Ramallah programına ilişkin, “15 Nisan taslak tarihimiz. Mahmut Abbas ile görüşeceğiz. İsrail’deki, Filistin’deki yakınlarını kaybetmiş olan Ramallah’ta bulunan birkaç aile ile tedavi gören yaralıların yakınları ile görüşeceğiz. Oradan bütün dünyaya ve Türkiye’ye önemli bir çağrı yapacağız. Aslında bu ay içinde planlanıyordu. Bir erteleme olmuştu. Sonrada yerel seçim gündemi geldiği için 15 Nisan’a erteledik. Son yazışmamız 15 Nisan. 

KRİTİK İLÇELERDE MİTİNG

Gelecek haftadan itibaren mitinglere başlayacaklarını ifade eden Özel, “Sadece il mitingleri değil, ilçe mitingleri de yapmayı istiyorum, kritik ilçelerde. Rastgele bütün şehirleri gezmek yerine risk ve fırsat analizi yapıp, kazanma çizgisinin hemen altında ve üstünde olduğumuz yerlere ağırlık vereceğiz. Büyük il mitingleri de tabi ki yapılacak ama daha çok bir günde birden çok kritik ilçede miting yapacağız. Kırıkkale’de, Kastamonu’da, Malatya’da mutlaka yapacağım” dedi.

“ALIN O ZAMAN DEDİK…”

Hatay konusunda da Özel, “Biz alırsak Lütfü Beyle alırız dediler. Biz de en son alın o zaman dedik. Bu kadar çok beklememizin tek sebebi son ana kadar inanılmaz bir kararsız vardı, kararsızlar dağılır mı en doğru kararı nasıl veririz arayışı idi” dedi.

“BİZE KAZANDIRMAK DEĞİL GEREKİRSE KAYBETTİRMEK ÜZERİNE BİR STRATEJİ VAR”

“Bizim bir önceki seçim ile bu seçim arasında şöyle bir fark var” diyen Özel, “Bir önceki seçimde o zaman HDP hiçbir talebi olmaksızın AK Parti’ye kaybettirmek için her şeyi yapıyordu. Bu seçimde gücünü AK Parti’ye değil, birazda muhalefete göstermek talebinde. Görünürde baktığımız da DEM Parti’nin izlediği strateji de milletvekillerinden okuduğumuz sözcüleri tarafından da yalanlanmayan bir şekilde AK Parti’yle de 1 Nisan sonrasına yönelik yani kayyum atama meselesi başta olmak üzere çeşitli görüşmeler yapılıyor. Bize kazandırmak değil, gerekirse kaybettirmek üzerine bir strateji var, bu çok ortada.”

“SANKİ PROTOKOL YAPILMIŞ GİBİ”

“Bu aralar bu kent uzlaşısını ‘DEM ile CHP anlaştı’ gibi bir ifade de kullanılıyor” diyen Özel, “Kent uzlaşısı meselesini biz şöyle okuyoruz, bizim de oy verebileceğimiz aday varsa destekleriz. DEM bazen diyor ki ‘şurada kent uzlaşısı sağlandı’, sanki protokol yapılmış gibi. Adaya DEM’in de oy vereceği, eğer DEM bir yerde adayı kent uzlaşısı kriterlerine müsait görüyorsa aday çıkarmıyor. Bunu da bizimle bir protokole falan bağlamıyor. Düne kadar ‘Mersin’de anlaştık, Adana’. Nerede anlaştık? Bugün DEM’de aday çıkarıyor Adana’da. Mersin’de de çıkarıyor” dedi.

“DİSİPLİNE UYMAYA ÇAĞIRIRIM”

“Grup toplantısında tartışmalara sünger çektik dediniz. Bu tarihten sonra disiplin mekanizması mı işletilecek?” sorusuna da Özel, “Yok, yok… Onu demek istemiyorum. Onu gerektiğinde söyleriz. Geçen gün bir arkadaşımız İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız hakkında daha önce defalarca yalanlanmış bir meseleyi doğru gibi anlattı. Mesela disipline verildi. O kendi mecrasında yürür. Kimseyi disiplin tehdidiyle şey yapmam, disipline uymaya çağırırım, uymayanla ilgili kararı benim vermem doğru değil. Önemli olan partiye zarar vermemek” yanıtını verdi.