Çinli bilim insanlarının, farelerde yüzde 100 öldürücü olan mutant bir koronavirüs türü üzerinde deneyler yaptığı öne sürüldü.
Pekin Kimyasal Teknoloji Üniversitesi’nden bilim insanlarının, 2017’de ilk olarak pangolinlerde bulunan bir koronavirüsü klonlayarak mutasyona uğramış “GX_P2V” adlı söz konusu virüsü ürettiği belirtildi.
Çin ordusuyla bağlantılı olduğu iddia edilen bilim insanları, genetiğini değiştirerek “insanlaştırdığı” fareleri GX_P2V ile enfekte etti. Virüsle enfekte olan her farenin, 8 gün içerisinde öldüğü kaydedildi. Klonlanarak Pekin laboratuvarında birden fazla kopyası saklandığı öne sürülen virüsün insanlara bulaşma riskinin bulunduğunu bildirildi. Çalışma bilim dünyasında tepkiyle karşılandı. ● DIŞ HABERLER SERVİSİ
EVİ HAVALANDIRMAYAN İYİLEŞEMEZ!
DİDEM SEYMEN İstanbul – Yaşanılan alanı havalandırmanın, sağlığımız üzerinde derin bir etkisi olduğuna dikkati çeken KBB Uzmanı Op. Dr. Mustafa Çakır şu bilgileri verdi: “Temiz hava, ortam havasının yenilenmesini ve nemin dengede kalmasını sağlar. Özellikle kış aylarında ev içindeki artan nemin dengelemesi için havalandırma şart. Aynı zamanda evin yatmadan önce havalandırılması iyi uyku ve kaliteli dinlenme sağlar.”
ÇİN’DE AL YANAKLI MAYMUN KLONLANDI! ‘BUNLAR BİZİ DE KOPYALAMASIN?’
İskoçya’da 1996’da başarılı bir klonlama işlemiyle dünyaya getirilen koyun Dolly, kopyalanan ilk memeli hayvandı. Arada başka çalışmalar da oldu. Şimdi Çin’den yapılan açıklamada ise ilk kez al yanaklı bir maymunun başarıyla klonlandığı bildirildi.
İnsanlara fizyolojik olarak yakın bir primat türü olan al yanaklı “ReTro” adlı maymunun (Macaca mulatta) iki yıldır sağlıklı bir hayat sürdüğü belirtildi. Bu klonlamanın, tıbbi araştırmalar için gerçekleştirildiği ve al yanaklı kopya maymunların fizyolojisinin insanlara benzemesi nedeniyle ilaç testlerini hızlandırabileceği belirtildi.
BİZE DE BENZİYORLAR
İlk makak maymunları da 2018’de klonlanmıştı. Ancak insanlara genetik benzerlikleri nedeniyle tıbbi araştırmacılar tarafından al yanaklı maymunlar tercih ediliyor. Hayvanseverler bu çalışmalara tepki gösterirken, birçok çevrede “Klonlama yöntemlerini kullanarak insanları da kopyalarlar mı?” endişesi yaşanıyor.