Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Giresun mitinginde konuşma yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Buradan sizlerin vasıtasıyla tüm Giresun’a, her bir Giresunlu kardeşime selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Maşallah bugün Giresun her zamanki gibi yine çok güzel. Her birinize aşkınız ve muhabbetiniz için teşekkür ediyorum. Sözlerimin hemen başında Giresun’a olan şükran borcumuzu ödemek istiyorum. Giresun, şimdiye kadar girdiğimiz seçimlerde bizi hiç yalnız bırakmadı. Her zaman Türkiye ortalamasının çok üzerinde oy oranlarıyla Giresunlu kardeşlerimiz bize sahip çıktı. 14-28 Mayıs seçimlerinde de Giresun yine kendisine yakışanı yaptı. İlk turda yüzde 61 oy oranıyla, ikinci turda yüzde 65’e yaklaşan bir oranla bize destek veren Giresun’a şükranlarımı sunuyorum. Allah hepinizden razı olsun.
Bu davaya, bu kardeşinize, Cumhur İttifakı’na sahip çıktığınız için Mevla sizlerden razı olsun. Siz bizimle yol yürüdüğünüz müddetçe Allah’ın izniyle biz de Giresun’a aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
“REKOR OY ALACAĞIMIZDAN ŞÜPHE DUYMUYORUM”
Önümüzde çok kritik bir seçim daha var. Bundan 45 gün sonra hep birlikte tekrar sandıklara gideceğiz. Bu sefer il, ilçe ve beldelerimizi yönetecek kadroları belirleyeceğiz. Rekor bir oy alacağımızdan şüphe duymuyorum. Giresun’un 31 Mart’ta da sandıkları patlatacağına yürekten inanıyorum. Elbette bunun için her zamankinden daha çok çalışacağız, daha fazla ter dökeceğiz, daha çok koşturacağız.
Pazarda, çarşıda, caddede her zaman biz olacağız. Yaptıklarımızı tek tek anlatarak, yapacaklarımız için milletimizden destek isteyeceğiz.
Coğrafyamız, bölge sancılı günlerden geçiyor. Karadeniz’in hemen ötesinde iki komşumuzun savaşı iki yılı doldurmak üzere. Yüz binlerce insan göç etmek zorunda kaldı. Küresel ekonomi, enerji ve gıda fiyatlarındaki aşırı artış sebebiyle çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldık.
Savaş çığırtkanlığını en son 14-28 Mayıs seçimlerinde asılsız iddialarla Rusya’yı suçlayacak kadar ileri taşıdılar. Muhalefetin savaş tellallığına asla cevap vermedik. Meseleye milletimizin zaviyesinden baktık. ‘Siz ne diyorsanız, o’ dedik. Milletimizin için en doğrusu neyse onu yapmanın gayretinde olduk. Zaman bizi haklı, muhalefeti yine haksız çıkardı. Ne kadar basiretli davrandığımızı çok daha iyi anlıyoruz.
Tüm kışkırtmalara rağmen Karadeniz’in huzuru bozulmadı. Bölgedeki yangının kıvılcımı ülkemize sıçramadı.
Ne muhalefetin gazına geldik, ne de Batı’lı güçlerin tuzağına düştük. Usta bir santranç oyuncusu gibi yapacağımızı yaptık. Türkiye çok tehlikeli bir süreçten tek bir vatandaşımızın kılına bile zarar vermeden çıkardık.
Milletimizin ve devletimizin menfaatlerini düşünüyoruz.
Çok açık ve net ifade etmek isterim. Dış politikada tek amacımız vardır; Dostlarımızın sayısı mümkün olduğunca çoğaltmaktır.