Yemen’in geniş kesimlerini kontrol eden Husiler, Kızıldeniz’den İsrail’e giden tüm gemileri hedef alacakları uyarısında bulundu.
Husi güçleri geçen ay Kızıldeniz’de sahibi İsrailli olan bir kargo gemisini kaçırdı. Son iki ayda, diğer bazı ticari gemilere de roketler ve insansız hava araçlarıyla saldırdılar.
HUSİLER İSRAİL HEDEFLERİNE NASIL SALDIRDI?
İsrail’in 19 Ekim’de Gazze’deki misilleme saldırılarına başlamasından bu yana, Husiler İsrail’e doğru birkaç füze atıp, insansız hava araçları gönderdi.
ABD, Kızıldeniz’deki savaş gemilerinin bu füzelerin bazılarını engellediğini söylerken, bazılarının da Kızıldeniz’e veya Mısır topraklarına düştüğü kaydedildi.
3 Aralık’tan bu yana Husiler, Kızıldeniz’de insansız hava araçları ve ellerinde tuttukları Yemen kıyılarından atılan balistik füzelerle bazı ticari gemilere saldırdı. Amerikan, İngiliz ve Fransız savaş uçakları bu füzelerin birçoğunu engelledi, ancak bazı gemiler isabet aldı.
Dünyanın en büyük gemicilik şirketi Mediterranean Shipping Company (Akdeniz Gemicilik Şirketi), gemilerini Kızıldeniz güzergahından çektiğini açıkladı. Şu ana dek Fransız şirketi CMA GGM, Danimarkalı gemicilik şirketi Maersk, Alman Hapag-Lloyd ve petrol devi BP de aynı kararı aldı.
ABD’nin Ortadoğu’daki askeri operasyonlarını yöneten Merkez Komutanlığı (Centcom) saldırıların, “Yemen’deki Husiler tarafından gerçekleştirilmesine karşın, bunları mümkün kılanın tamamen İran olduğunu” savundu.
ABD, Husilerden gelebilecek başka saldırılara karşı ticari gemileri korumak için bir donanma görev gücü kurulmasını teklif etti.
HUSİLER KİM VE AMAÇLARI NE?
Husiler, Yemen’deki Şii azınlığı Zeydiler’den oluşan silahlı bir grup. Grup, 1990’lı yıllarda dönemin Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in yolsuzluğa bulaştığını söyledikleri rejimine karşı mücadele için kurulmuştu.
İsimlerini hareketin kurucusu Hüseyin El Husi’den alıyorlar. Hamas ve Hizbullah ile birlikte İsrail, ABD ve genel olarak Batı’ya karşı İran öncülüğündeki ‘direniş ekseni’nin bir parçası olduklarını söylüyorlar.
Avrupa Barış Enstitüsü’nden Yemen uzmanı Hişam el Omeysi, bu durumun Husilerin Körfez bölgesinde İsrail’e giden gemilere neden saldırdıklarını açıkladığını söylüyor.
YEMEN’İN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ NASIL ELE GEÇİRDİLER?
Husiler, 2014’ün başında Ali Abdullah Salih’in halefi Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi’ye karşı ayaklandıklarında Yemen’de büyük bir siyasi güç kazandı.
Salih’le, yani eski düşmanlarıyla bir anlaşma yapıp yeniden iktidara getirmeyi amaçlıyorlardı. 2015 başlarında ülkenin kuzeyindeki Saada bölgesini ele geçirdiler ve başkent Sana’yı da alıp, Hadi’yi ülke dışına kaçmaya zorladılar.
Yemen’in komşusu Suudi Arabistan askeri müdahelede bulunup, Husileri iktidardan düşürmeye ve yerine Hadi’yi getirmeye çalıştı. Müdahaleye Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn de destek verdi.
Husiler, bu saldırıları püskürttü ve ülkenin geniş kesimlerini ellerinde tutmaya devam ettiler. Taraf değiştirip, Suudilere katılmaya çalışan Ali Abdullah Salih’i 2017’de öldürdüler.
KİM DESTEK VERİYOR?
Husiler, Lübnan’daki Şii silahlı grup Hizbullah örneğine göre örgütleniyor. ABD’li araştırma enstitüsü Terörle Mücadele Merkezi’ne göre, Hizbullah 2014’ten bu yana yoğun bir askeri uzmanlık ve eğitim desteği veriyor.
Husiler, Suudi Arabistan ortak düşmanları olduğundan İran’ı da bir müttefik olarak görüyor. İran’ın Husi isyancılara silah desteği verdiğinden kuşkulanılıyor.
ABD ve Suudi Arabistan, Husilerin 2017’de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a attıkları ve havada düşürülen balistik füzeleri İran’ın verdiğini söylüyor. Suudi Arabistan ayrıca, 2019’da Suudi petrol tesislerine karşı yapılan saldırılarda kullanılan güdümlü füzeleri ve insansız hava araçlarını da İran’ın verdiğini iddia ediyor.
Husiler Suudi Arabistan’a on binlerce kısa menzilli füze attı ve BAE’ye de saldırılar düzenledi. Bu silahların verilmesi BM silah ambargosunun ihlali anlamına geliyor. İran ise bu iddiaları reddediyor.
HUSİLER NE KADAR GÜÇLÜ?
Yemen’in resmi hükümeti Devlet Başkanlığı Liderlik Konseyi Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi, yetkilerini Nisan 2022’de bu konseye devretti ve konseyin merkezi Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da. Ancak Yemen halkının büyük bölümü Husi kontrolü altındaki yerlerde yaşıyor. Husiler ülkenin kuzeyinde vergi topluyor ve ayrıca para da basıyorlar.
BM Güvenlik Konseyi’nin Husi hareketi uzmanı Ahmed el Bahri’ye atfettiği açıklamada, Husi hareketinin 2010 itibarıyla 100 ila 120 bin üyesi olduğunu ve silahlı birliklerle, silahsız destekçilerden oluştuğunu belirtmişti. BM ayrıca, 2020’de Husilerin saflarına kattığı yaklaşık 1500 çocuğun öldüğünü, takip eden yıllarda da yüzlercesinin hayatını kaybettiğini söylüyor.
Husiler yanı sıra, gemilere saldırı düzenledikleri Kızıldeniz kıyılarının büyük bir kısmını da ellerinde tutuyor. El Omeysi, bu saldırıların Suudi Arabistan ile yürütülen müzakereler üzerinde etkisi olduğunu da söylüyor.
“Suudilere Kızıldeniz güzergahını kapatabileceklerini göstererek, istedikleri ödünler için Suudilere daha fazla baskı yapıyorlar.”