İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Üsküdar’da düzenlenen Halk Buluşması’na katıldı. İmamoğlu, “Ben, 2012 yılında yerel yönetime aday adayı olmaya karar verdiğimde, bir slogan yazmıştım Beylikdüzü’nde. ‘Seçilmek 1 gün, yönetmek 5 yıl.’ Kararınız bu kadar önemli. 31 Mart’ta siz, bir gün orada gidip oy atacaksınız ya da atmayacaksınız, ama o 5 yıl boyunca, sizi istediğiniz ya da istemediğiniz anlayış yönetecek” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Üsküdar’da düzenlenen Halk Buluşması’na eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte katıldı. Üsküdar’da yaşanan sel görüntülerini hatırlatan İmamoğlu, “Biliyorsunuz; burası denizle bir oluyordu. Artık olmuyor. Bu süreci toparladık. Bitirdik. İstanbul, o kadar haksız bir döneme maruz kaldı ki, o kadar ihmallerle uğraştı ki, gereksiz yere İstanbul’a yakışmayan, İstanbul’un bu güzel semtine yakışmayan görüntüleri yaşadı. Ama biz, bu görüntülerin tamamını, İstanbul’un gündeminden çıkarttık. İstanbul’un Boğazı’na, kurban bayramında kan akıyordu. Başka bir yerden lağım akıyordu. Bu kardeşiniz, ekibiyle beraber o bahsedilen kan görüntülerinin tek bir damlasını Boğaz’a ulaştıracak ortamı bırakmadı. Hepsini temizledi. Altyapıyı tamamladı. Sadece 5 yılda” diye konuştu.
“5 YILDIR MİLLETİN HAKKINI YEMEDİM, YEDİRMEDİM”
İmamoğlu, “2019 seçiminde, son mitingi burada yapmıştık. 2019 seçiminden sonra, biliyorsunuz seçimimiz iptal oldu. Ve o gün burada söylediklerim var. ‘Sevgi kazanacak’ demişim. Hatta ben o zaman, ‘sevgi kazanacak’ dediğimde, bana ‘sevgi pıtırcığı’ diye bir kelimeler kullanmışlardı. Sanki kötü bir şeymiş gibi. Bu güzel şehrin çocuklarının sevgi pıtırcığı olsam, bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Ne demişim? ‘İstanbul hepimizin olacak’ demişim. Oldu mu? Oldu. Bir avuç insanın olmayacak demiştim. Oldu mu? Oldu. Bu şehrin geleceği için, çocuklar için çok çalışacağız demiştim. Oldu mu? Oldu. Önceliğim adalet olacak demiştim. Başarabildik mi? Başardık. 16 milyonla, bu şehir senin şehrin diyerek biz yöneteceğiz. Hep birlikte yöneteceğiz demiştim. Başardık mı? Başardık. Sizleri hayal kırıklığına uğratmamak, sizleri mutlu etmek, sizleri huzurlu kılmak adına çok çalıştım. 5 yıldır milletin hakkını yemedim, yedirmedim” dedi.
“NE ZAMAN NE DİYECEĞİ BELLİ OLMAZ”
İmamoğlu, “Ama bakıyorsunuz, daha yeni milletin seçtiği, Türkiye’nin en yüksek makamında oturan kişi, birleştirici, bütünleştirici olması gerekirken, her gün birisi hakkında kötü bir söz söylüyor. Söylüyor mu? Ben size bir şey söyleyeyim mi? Ben, aileleri uyarıyorum. Çocuklara izlettirmeyin. Ne zaman ne diyeceği belli olmaz. Daha dün, Mayıs seçimine kadar kendisinin cumhurbaşkanı olması için çalışan, sandıkta ona oy isteyen partinin genel başkanına ne dedi? ‘Zübük’ dedi. Olacak iş değil. Yazık. Ayıptır. Vallahi bu ahlaka sığmaz. Bakın milyonlarca insana, ‘zübük’ demiş oldu. Kendi çıkarı için o gün değerli, bugün zübük. Bu anlayışın tarihe gömülmesi lazım, tarihe. Bu nedir biliyor musunuz? Kendi çıkarı için her yol mubahtır anlayışı. Zübüğün kelime anlamı o kadar ağır ki. Ben sayamam size. Yani üç kağıtçı, egoist, düzenbaz, kalleş, namussuz. Açın sözlüğü bakın. Bunu birine diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Böyle bir şey olur mu?” ifadelerini kullandı.
“BİZE OY VERMEYİ DÜŞÜNMEYEN VEYA KARARSIZ OLANLARA SESLENMEK İSTİYORUM”
İmamoğlu, “Ben, bize oy vermeyi düşünmeyen ya da hala kararsız olan, ‘Efendim ben küstüm geçen seneden’ diyen ya da hala düşünceli olan insanlara buradan seslenmek istiyorum. Sevgili hemşerilerim, sevgili dostlarım; ben, 2012 yılında yerel yönetime aday adayı olmaya karar verdiğimde, bir slogan yazmıştım Beylikdüzü’nde. ‘Seçilmek 1 gün, yönetmek 5 yıl.’ Kararınız bu kadar önemli. 31 Mart’ta siz, bir gün orada gidip oy atacaksınız ya da atmayacaksınız, ama o 5 yıl boyunca, sizi istediğiniz ya da istemediğiniz anlayış yönetecek. Kendinize şu soruyu sorun: Kim İstanbul’u daha iyi yönetir? Kim daha iyi hizmet eder? İstanbul’un denizini, ormanını, doğasını kim daha iyi korur? İstanbul’un kadınlarını, çocuklarını, gençlerini kim daha iyi kollar? Onların geleceğini kim düşünür? Milletin parasını millete kim harcar? Şu Üsküdar’da halkın malı sahile, kaçak yapı olarak dikilmesine kim müsaade etmez? O kaçakları kim yıkar? Kim izin vermez? Kim sahilin yerine, boş yere imar açmaz? Üsküdar’ın malını birkaç kişiye değil, Üsküdarlı ‘ya kim iade eder? İşte mesele bu kardeşlerim. Sevgili hemşerilerim mesele bu. Bu soruların yanıtını zihninizde buluyorsanız, gideceksiniz mührü 31 Mart’ta oraya basacaksınız. Bu kadar net” şeklinde konuştu.