Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz canlı yayında soruları yanıtladı. Enflasyonla ilgili mesaj veren Cevdet Yılmaz, Enflasyon bizim için temel öncelik. Milletin önceliği neyse bizim de önceliğimiz o. dedi. Yüzde 25 kira düzenlemesiyle ilgili olarak Yılmaz, Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata bakılarak bir karar verilecektir. İhtiyat ortadan kalkınca yeni bir değerlendirme yapılır. Etki analizi yapılacak ona göre hükümetimiz bir karar verecektir. açıklamasında bulundu.
Habertürk’te soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamarından satır başları şöyle;
Fitch’in kararın alınmasında siyasi istikrarın, güven ortamının pekişmesi, yerel seçimlerden sonra politika değişecek, şu olacak bu olacak gibi spekülasyonların bir zemine sahip olmadığının görünmesinin not arttırımını etkiledi diye düşünüyorum. Seçimlerden bugüne cari açıkta çok ciddi bir düşüş var. 60 milyar dolar civarındaydı geçen yılın ortalarında, yıl sonunu 45 milyar dolarla kapattık. Muhtemelen 32-33 milyara düşecek bir cari açık görecek. Diğer taraftan bütçe açığı. Orta vadeli programda 6.4 olacak dedik, bundan da daha iyi oldu 5.2 oldu. Depremin etkisini çıkardığınızda 1.6’lara düştüğünü görüyoruz. Rezervler arttı. KKM çok ciddi anlamda eridi. Bütün bu risk göstergelerinde olumlu yönde seyreden rakamlar kredi değerlendirme kuruluşlarını da etkilemiş görünüyor.
2023 hakikaten kritik bir yıl oldu. Tarihi anlamları olan bir yıl. Bir taraftan seçimlerin olduğu bir yıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Meclis seçimi. Politik tartışmaların yoğun olduğu yıl oldu. Mayıs’a kadar böyle yaşadık. Bir taraftan siyasi belirsizlikler kalktı ortadan. Ekonominin en büyük düşmanı siyasi belirsizliktir. Vatandaşımız 5 yıl daha güven tazeledi. Siyasi belirsizlikler bitti. Türkiye çok daha sağlıklı bir şekilde ekonomik politikalarını izlemeye başladı.
“BİRÇOK GÖSTERGELERİMİZİ İYİLEŞTİRDİK”
2023 yılını yüzde 4,5 büyüme ile kapattık. Dünyadan aşağı yukarı 1,5 puan büyüme performansı sergiledik dünyadaki sıkıntılara, depremin etkilerine, kuzeyimizdeki savaşa rağmen. Türkiye iyi bir performansla kapattı. Dolar bazında da tarihi eşiği aşmış olduk. Tarihimizde ilk defa 1 trilyon dolar seviyesini milli gelir olarak geçtik. Bu sefer 1 trilyon 119 milyar gibi bir rakamla kapatmış olduk 2023 yılını. Kişi başına gelirde ciddi gelişme yaşandı. 13 bin 110 dolarla kapattık. Nominal dolar bazını yakalamış olduk. İhracatta 256 milyardolar. Turizm gelirlerinde 54 milyar doların üzerinde kapattık. Birçok göstergemizi iyileştirdik. Rezervleri, cari açığı, bütçe açığını iyileştirdik. 2023’ü reel olarak çok iyi kapattığımızı düşünüyorum. Toplam istihdam 32 milyonu aştık. 2023 işsizlik oranı itibariyle tek haneyle kapattık.
Tek sıkıntımız fiyat istikrarı, enflasyon meselesi. Yeni bir politika seti koyduk ortaya. Biraz zaman alacak. Enflasyonla mücadelede güçlü bir çerçeve ile 2023’ü kapatmış olduk. Orta vadeli planımızı esas alarak, yeşil ve dijital dönüşümü 12. planın odak kavramı olarak koyduk. İnsan kaynakları çok önemli. Mesleki eğitimle ilgili eylemlerimiz var. Sanayimizin nereye gidersek gidelim şikayeti var, yer bulamıyoruz yatırım yapacak diye. Nitelikli yatırımların finansmana erişim meselesi, seçici finansman meselesi var. İdari ve yargısal süreçlerin basitleştirilmesi gibi hususlar var. Orta vadeli programımızın yapısal dönüşümünü destekleyen program. Yatırım ortamını iyileştirme gündemi gibi ortaklıklar var. Bunu biz masa başında yapmadık. Özel sektörde muhataplarımızla birlikte olgunlaştırarak eylem planını son hale getirdik.
Bütçemizde mali alanımız açıldıkça, yeni finasmanlara eriştikçe seçici finans mekanizmalarına daha fazla kaynakla destek olacağız. Toplumsal kredi notu bankalara verilen bir not. Topluma faydalı işler yapan bankalara daha yüksek not verilecek. Yatırım, ihracat, sosyal konut, girişimcilik açısından öncelikli konulara daha fazla kredi veren bankalara daha yüksek not verilecek. Onlar teşvik edilmiş olacaklar. Bunu Merkez Bankamız ve Bankalar Birliği çalışıyor. Yakın bir gelecekte başlayacağına düşünüyorum.
ENFLASYON TEMEL ÖNCELİK
Enflasyon bizim için temel öncelik. Milletin önceliği neyse bizim de önceliği o. AK Parti olarak bu çizgide hareket etmiş siyasi zihniyete sahibiz. Buna orta vadeli programda temel yaklaşımımız, kademeli şekilde, belli plan program dahilinde düşürmek. Bunun politika setini ortaya koymuş durumdayız. Birincisi para politikaları. Burada Merkez Bankamız sorumlu. Üzerine düşen adımları atıyor. Para politika ile uygulamaları yapıyor. İkinci politika maliye politikaları. Ekonomi Koordinasyon Kurulumuz var. Başkanı olduğum bir kurul. İstişare mekanizması platformu. Maliye politikalarımızla para politikalarımız arasında tamamlayıcılığı, eşgüdümü sağlamış oluyoruz. Sayın Bakanımız en güçlü şekilde mesajları veriyor. Üçüncü boyut ise yapısal reform boyutu. İki etkisi var. Bir tanesi somut sonuçları. Yapısal reformların somut sonuçları zaman alır. Mesleki eğitimle reform yaparsınız. Bir de beklenti kanalıyla etkisi vardır. Bir ülke yapısal reform yapmayı başarıyorsa bu ülkeye bakış açısı değişir. Hemen etkide bulunur ekonomiye. Karar alma süreçlerine, yatırımlara. Her iki açıdan önemli, yapısal reformlar. Bunun takvimini orta vadeli programda somutlaştırmış durumdayız. Güçlü bir programımız var. Üç sağlam ayaktan oluşan. Bunu hayata geçiriyoruz. Geçen yıl orta vadeli programda yüzde 65 demiştik, biraz altında gerçekleşti enflasyon. Merkez Bankamız yüzde 36 diyor. Beklentiler ise yüzde 38 civarında. Piyasa aktörlerine, değişik kesimlere sorup, ortalama hesaplandığında. Biz de takip ediyoruz bunu. Bu sene özellikle aylık bazda etkileri görmeye başlamıştık.
MAYIS’TAN SONRA YILLIK BAZDA ETKİYİ GÖRECEĞİZ
Ocak’ta geçici bir yükseliş oldu. Ocak aylarında yükselişler olur. Sosyal açıdan önemli gördüğümüz adımların enflasyona etkisi oldu doğrusu. Bundan sonraki aylarda bu etkinin ivmesi kaybolacaktır. Mayıs’tan sonra ise yıllık bazda etkiliyi göreceğiz. Haziran-Temmuz gibi. Yıllık bazdaki belirgin düşüşü yaz döneminde görmüş olacağız. Ondan sonra enflasyonda çok daha farklı dönem olacak. Yıl sonuna doğru ivmesini kaybeden bir enflasyonla 2025’e geçiş yapacağız. 2025 yılında orta vadede hedefimiz var. 2026’da ise tek haneyi yakalamayı hedefliyoruz. 2024’ün ikinci yarısında belirgin etkileri göreceğiz. 2025’te çok daha düşüş olacak. 2026’da tek haneyi göreceğiz. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Plan, program ve politika setimiz var. Bir takım etkilenmeler olur tabii k i. Bir jeopolitik gelişme olur, enerji fiyatlarına yansır. Konjonktürel faktörler olur. Esas olan sizin politika setinizdir. Doğru yönde hareket ediyorsanız, hedeflerinize ulaşırsınız. Ortada sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu güçlü bir irade var.
GIDA KOMİTESİ TEDBİRLERİ TARTIŞIYOR
Gıda Komitesi alınması gereken tedbirleri tartışıyor. Önümüzdeki süreçlerde planlı tarım, piyasaları düzenleme, mevsimselliğin etkisini azaltıcı tedbirler birçok konuda gıda konusuna bakıyoruz. Bir taraftan da Ticaret Bakanlığımızın çerçevesinde denetim. Gıda alt gelip gruplarda çok önemli. Gıdada elde edeceğimiz başarı enflasyonla mücadelemize katkı sağlayacak. Bu yönde ilgili tüm kurumlarımızla bir çaba içindeyiz. 12. planımız, orta vadeli programımız, eylem planımız ortada. Bazı konularda teknik detaylar vardır. Mutfakta çalışırsınız, olgunlaştırmanız gereken hususlar vardır. Onlar zaman içinde ortaya çıkar. Neyi yapacağımız açık ve net. Gizli saklımız yok. Sürprizlerin azaldığı, öngörülebilirliğin arttığı politika çerçevemiz var. Türkiye’de karbon piyasası oluşturmamız gerekiyor. Bunu ilan etmişsiniz. Kurumlar arası rol dağılımı var. Bazen orada tartışmalar yaşanabiliyor. Bunları olgunlaştırmanız gerekiyor. Ne yapacağınız, ne zaman yapacağınız belli.
Yerel seçimler genel politikayı değiştiren seçimler değil ki. Genel politika genel seçimlerle değişir. Sonuçta biz yerel seçime gidiyoruz. Ülkeye devlet başkanı seçmiyoruz, hükümet değişmiyor, belediye başkanları değiştireceğiz. Genel politikaları değiştirecek siyasi neden de yok. Risklerimizin azaldığı dönemden geçiyoruz. Bütçe açık, cari açık, KKM riskimiz azaldı. Kurda hiç olmadığı kadar istikrarlı döneme girdik.
Merkez Bankası’nın kanuni görevi spekülasyonlarla mücadele etmek. Bu müdahalelere karşı çalışmalar yapmak Merkez Bankası’nın görevi ve sorumluluğu. Spekülasyonlara karşı elindeki enstrümanlarla mücadele edecek, müdahalelerini yapacaktır. KKM’de 50 milyarın üzerinde çözülme var. Mevsimselliğin etkisi var. Bunlar geçici etkiler. Önümüzdeki dönemde cari açığını iyileştiriyor.
MERKEZ BANKASI CEVAP VERECEKTİR
Bankacılık sistemimiz çok güçlü. Siyasi istikrarımız var, bozulması sözkonusu değil. Öyle bir hava oluşturuluyor ki, küçük yatırımcılar bir miktar etkilenebiliyorlar. Kurla ilgili enflasyonla mücadele eden bir ülkede bu Türkiye olur başka ülke olur, reel kurda değerlenmeyi beklememek gerekir. Dönemsel olarak baktığınızda bir ülke enflasyonla mücadele ediyorsa kendi parasını daha cazip hale getiriyor demektir. Burada şunu bilmek lazım. Küçük yatırımcının özellikle bilmesi lazım. Enflasyonla mücadele edilen ortamda kurun enflasyonun üstünde gelişmesini beklememek gerekir. Nonimal kurdan değil reel kurdan bahsediyorum. Enflasyondaki artış bir miktar kura yansıyacaktır. Bu da normal bir şeydir. Bu aşırı noktalara gelirse Merkez Bankamız spekülatif hareketlere gereken cevabı verecektir.
SAVUNMA SANAYİ HEDEFİ
İhracat yurt dışı taleplerimizden etkilener. İhracatımız 259 milyar dolara yaklaştı. TL değer kazandı ihracat düştü diye bir şey yok. Avrupa’daki daralmaya rağmen. Yeni pazarlar arayışı içindeyiz. Pazarlarımızı çeşitlendirmeye çalışıyoruz. İhracatı destekleyen mekanizmaları devreye almış durumdayız. Finans maliyetlerini düşürüyoruz ihracatçıların. Diğer reeskont kredileri ciddi anlamda artırmış durumdayız. Katma değeri yükseltmemiz lazım. Sadece kura dayalı rekabetle yüksek gelirli ülkeler ligine geçemeyiz. Geçen yıl 5,5 milyar dolar ihracat yaptık savunma sanayinde. O kurdan etkilenmiyor. İyi bir ürün ürettiğinizde, teknolojik yenilik ortaya koyduğunuzda ürününüzü gayet rahat pazarlıyorsunuz. Bu sene beklentimiz 7 milyar.
İHRACAT MESAJI
Daha çok büyüme yatırımdan, ihracattan gelsin istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın dörtlemesi var; yatırım, istihdam, büyüme ve ihracat. Daha çok büyümemizin kompozisyonunu enflasyonist olmayacak, cari açığı artırmayacak şekilde yatırım ve ihracatı arzu ediyoruz. Her şeyin aşırısı gibi tüketimin de aşırısı ekonomiye zarar veriyor. Cari açığı arttırıyor. Tüketimi ılımlı hale getirme, iç tasarruf oranlarımızı artırma, artan tasarrufu üretken alanlara kanalize etme. Büyümeyi sağlama ve dezenflasyon sürece katkıda bulunmak. Yarın daha pahalı olacak şimdiden tüketeyim beklentisini kırdığınız anda işler kendi oranlığında rayına girmiş oluyor. İlk defa tüketim tek haneye düştü. Sabit sermaye yatırımlarımız, makina tesisat yatırımlarımızda oldukça yüksek artışlar var.
YENİ KONUT PROJELERİ
İlk konut sahipliği makro düzeyde tasarruf oranları da anlatıyor. İkinci, üçüncü konut tasarruf oranlarını düşürüyor. Biz sosyal konut meselesinde çok açık şekilde politikalarımız ortada, destekliyoruz. Daha fazla insanımızın konut sahibi olması konusunda konut politikalarımız var. Büyük bir kentsel dönüşüm programı ilan etmiş durumdayız. Önümüzdeki dönemlerde merkezi idare ve yerel yönetimler olarak daha fazla sosyal konut üretme konusunda politikalarımızı göreceksiniz. Sadece talebe destek verdiğinizde enflasyonist etki oluyor. Ucuz kredi verince insanlar konut almak için geliyor, fiyatlar artmış oluyor. Önemli olan konut arzını arttırmak. Bir taraftan da makro politikadan etkileniyor bu alanlar. Yeterli tasarruf enstrümanları olmadığı zaman insanlar konuta, otomobile tasarruf enstrümanı olarak bakıyor. Konut artık tasarruf aracı olmaktan bir miktar uzaklaşmış oldu. Ama aslolan konut arzını arttırmamız.
KİRA DÜZENLEMESİNDE BİR KARAR VERİLECEK
Üretici enflasyonunda ciddi bir düşüş var. TÜFE’ye göre oldukça düşük. 47’lerde. Bu sevindirici. Maliyet tarafından iyi yöne gittiğimizi gösteriyor. Bir süre sonra tüketiciye yansıyacaktır diye düşünüyorum. Kiracıları korumak gözetmek için hükümetimizin aldığı karar var. Bu enflasyonist dönemde alınan karar. Kiracıyı korunmak için karar. Aslolan enflasyonu düşürmek ve bu ihtiyacı ortadan kaldırmak. Enflasyonu kalıcı olarak dÜşürdüğünüzde buna ihtiyaç kalmayacak. Enflasyonun gidişine, kiralardaki gidişata bakılarak bir karar verilecektir. İhtiyat ortadan kalkınca yeni bir değerlendirme yapılır. Etki analizi yapılacak ona göre hükümetimiz bir karar verecektir.