Cumhurbaşkanı Erdoğan Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Büyük Finali’nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Müslümanlar olarak bugün Kur’an’ın rehberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. ifadelerini kullandı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Büyük Finali’nde açıklamalarda buldu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle: Tüm kardeşlerimi, tüm hafızlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Jürideki kıymetli hocalarımıza da emekleri ve gayretleri için teşekkürlerimi ifade ediyorum. En güzel biçimde yaratılan insana da sözlerin en güzel hakkını vererek okumak yakışır. Bu güzel buluşmaya vesile olan Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın ve TRT’mizin kıymetli yöneticilerine teşekkürlerimi iletiyorum. Zulme rıza göstermemeyi, başı dik, hür, onurlu, güçlü millet olmayı böyle başardık.
Müslümanlar olarak bugün Kuran’ın rehberliğine her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Bugün Suriye’yi, Yemen’i, Libya’yı, Filistin’i kana bulayan çatışmaların, zulümlerin gerisinde sömürü düzenini devam ettirme planları vardır. Kimi zaman demokrasi getirme, kimi zaman ülkeyi kalkındırma, kimi zaman barışı ve istikrarı sağlama her defasında farklı maskenin altında gizlenerek oynanan oyunun gayesi zenginliklerin talan edilmesidir.
İslam ve insanlık düşmanlarının tüm bu krizlerdeki paylarını sorgularken, kendi hatalarımızı, kendi kusurlarımızı da açık yüreklilikle kabul edeceğiz. Bir tarafta insanlar refah ve bolluk içinde yaşarken, hemen öte tarafta milyonların açlık ve kıtlığın pençesinde kıvranmasının hiçbir makul izahı olamaz. Nefsimizi ve kendimizi düzeltmeden, çevremizin yani dış dünyanın düzelmeyeceğinin hepimiz çok iyi farkındayız. Küresel, emperyalist güçlerin İslam dünyası üzerinde oynadığı oyunların yaşadığımız bu sıkıntılarda önemli payı vardır.
Komşumuz Suriye 13 yıldır kaos ve kargaşadan bir türlü çıkamadı. Libya’da Yemen’de hala huzur ortamı tesis edilemedi. Filistin’deki işgal zulüm ve katliam politikaları ise 3 çeyrek asırdır artarak devam ediyor. Gazzeli kardeşlerimiz 180 gündür maruz bırakıldıkları zulmü ve soykırımı anlatmaya kelimeler dahil kıfayetsiz kalıyor.