Brezilya’da şiddetli yağışların yol açtığı sellerde hayatını kaybedenlerin sayısı 90’a yükselirken, 131 kişiden haber alınamadığı, 155 binden fazla kişinin ise evsiz kaldığı açıklandı.
Ülkenin güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde hafta başından bu yana etkili olan ve sele yol açan şiddetli yağışlar nehirlerin taşmasına, kasabaların sular altında kalmasına, yolların ile köprülerin tahrip olmasına neden oldu.
Selin arama ve kurtarma çalışmalarını aksattığı bölgede çok sayıda selzedeye hala gıda ve malzeme yardımının ulaştıralamadığı ve tahliye edilemedikleri belirtiliyor.
YARIM MİLYON KİŞİ ELEKTRİKSİZ
Yağmurun perşembe günü dineceği ancak hafta sonu boyunca devam edeceği tahmin edilen bölgeye elektrik de verilemiyor. Elektrik şirketlerinin su basan mahallelerde güvenlik gerekçesiyle elektrikleri kesmesi nedeniyle Porto Alegre ve civar kasabalarda yaklaşık yarım milyon kişi elektriksiz kalmış durumda.
Guaiba Nehri’nin taşması nedeniyle caddelerin sular altında kaldığı 1,3 milyon nüfuslu Porto Alegre’de süpermarketler boş ve yakıt bulunamaz hale geldi. Apronu sular altında kalan şehrin havalimanı cuma gününden bu yana tüm uçuşları askıya aldı.
‘ÜLKE TARİHİNİN EN BÜYÜK İKLİM FELAKETİ’
Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva televizyonda yaptığı açıklamada hasarın boyutunun sular çekilene kadar bilinemeyeceğini söyledi. Şimdiye kadarki en kötü iklim felaketi olarak kabul edilen olayda eyalete federal yardım sözü verdi.
JP Morgan ekonomistleri sellerin Brezilya ekonomisi üzerindeki etkisinin GSYİH büyümesinde az da olsa düşüş ve enflasyonda marjinal bir artışa sebep olacağını hesaplıyor.
SEBEBİ KÜRESEL ISINMA MI?
İklim uzmanları Rio Grande do Sul’daki aşırı yağışları, Pasifik sularını ısıtan ve güney Brezilya’ya yağmur getiren bu yılki El Nino fenomeninin neden olduğu bir sıcak hava dalgasının Antarktika’dan gelen yağmur ve fırtınalarla birlikte daha zayıf bir soğuk cephe ve Atlantik’teki nemi de artıran olağandışı sıcaklıkla birleşmesine bağlıyor.
Brezilya Ulusal Meteoroloji Enstitüsü (Inmet) araştırmacısı Marcelo Schneider, küresel ısınmanın bu olayları şiddetlendirdiğini ve bu tür sistemler arasındaki etkileri yoğunlaştırarak hava durumunu öngörülemez hale getirdiğini söyledi.